28 Haziran 2011 Salı

Metal fırtınası bir nostalji mi?


kolaj: mert güreli

Son yıllarda siyah tişörtler gardıroplardan çıkıyor, 80'lerin baba metalcileri albümler yapıyor, konserleri dolduruyor. Metallica"nın bir daha teşrifi üzerine mevzunun ileri gelenlerine "Bunlar şimdi çıksa sever miydiniz?" diye sordum...


Trash’iyle, ‘black’iyle, ‘extreme’iyle, ‘death’iyle kafa sallayıp kendimizden geçerken genç bünyelerde baş, daha geçkinlerde boyun ve sırt ağrısına varan türlü hasarlar bırakan, en sert ‘distorsion’larını bile tatlı bir ninni gibi huşuyla dinlediğimiz, ‘İyiler siyah giyer’ düsturuyla, bizi yaz kış karalara büründüren gençlik aşkımız metal müzik... ‘Gençlik aşkı’ kısmını çoğunluk kabul etmeyecek biliyorum ama bu müzik türüyle genelde 10’lu yaşlarda tanışıp sonra ‘mahalle baskısı’yla diğer müzik türleriyle mantık evliliği yapan, metali de bunaldıkça kaçılan sevgili rafına kaldıranların sayısı hiç de az olmadığına göre bu tanımlama çok da yanlış değil.
70’lerde Led Zeppelin, Black Sabbath, Judas Priest, Ozzy Osbourne, Kiss, Alice Cooper gibi isimlerin tohumlarını attığı, 80’lerde altın çağını yaşayan metal müzik, 2000’lerde yerini daha yumuşak melodilere bıraktı, derken metal camiasında bir kıpırdanma başladı. Köşesine çekildi sandığımız gruplar dünya turnelerine çıktı, yeni albüm müjdeledi. Türkiye de bu canlanmadan nasibini aldı ve siyah tişörtler gardıroplardan çıktı. Gerçi kime sorsak, siyah tişörtü ‘bayramlık’ misali baş ucunda, hatta üstündeydi ama görünen köy kılavuz istemez, metal müzik son 10 yılda epey kan kaybetti. Guns’n’Roses, Judas Priest, Def Leppard’dan sonra Metallica’nın da yeni albümü ‘Death Magnetic’ öncesi Türk seyircisiyle buluşmasını fırsat bilip metal müziğin yaşadığı canlanmayı ve yarın gece Ali Sami Yen’de vuku bulacak sallantının şiddetini işin ustalarıyla konuştuk: Metallica konseri sizi hâlâ heyecanlandırıyor mu? Metal müziğin kazandığı ivme bir nostaljiden mi ibaret, yeni birileri aynı müziği yapsa yine bu kadar ilgi çeker mi?..

MEHMET?TEZ
(Rolling Stone Yayın Yönetmeni)
‘Metal kalıcı bir şey’
Dünyada Metallica ayarında başka bir grup yok. Rock ya da metal dünyası için Metallica her zaman albümü alınacak, dinlenecek bir grup. Endüstriyel anlamda da önemli, plak şirketi ya da konser organizasyonunu yapacak şirket için de iyi bir gelir kapısı. Albüm satışlarına ya da konserlerin doluluğuna bakarsak Metallica’nın kemik kitlesi açısından değişen bir şey yok.
Metal müzik son iki-üç yıldır epey bir ivme kazandı. Ben bu konseri sadece nostalji olarak görmüyorum. Artık metal ya da rock dünyasında böyle dev isimler çıkmıyor. Bu tür müzik yapan gruplar çıkıyor ama Metallica, Scorpions, AC/DC, Kiss gibi tüm dünyayı sallayacak isimler olamıyorlar.
Metal müzik kalıcı bir şey. Çünkü günü kurtarmak için yapılmış şeyler değil bunlar. Metallica underground olmaktan çıkıp daha mainstream olmuş olabilir ya da yakın zamanda şarkılarını internetten indiren hayranlarıyla sorun yaşamış olabilir ama nostalji olsun diye dinlenecek bir grup değil. Fena mı oldu, daha çok insana ulaşıyorlar. Düşünsenize 80 doğumlu insanlar ya da daha gençler, kendileri doğmadan önce çıkmış albümleri dinliyorlar; bu, Metallica’nın başarısıdır.

MANSUR?FORUTAN
(Akşam gazetesi yazarı)
‘Boşanamadığım karım gibi’
Metallica’yı ben hiçbir zaman sevmedim. Underground olduğu dönemde de, popüler olduğu dönemde de, şimdi de... Aslında ben Metallica’yı artık sevmediğim, aşk duymadığım ama bir türlü boşanamadığım karım gibi görüyorum. Çoğu kişi için de böyle olduğunu düşünüyorum. Aşk bitmiştir ama başından atamazsın. Onun gibi bir şey bu tip gruplar. Bon Jovi, Whitesnake... Yani bu gruplar terk edilemediği için dinlenirler.
Bir yandan da metalin tekrar patladığı zamanlardayız. Herkes albüm çıkarıyor, konser veriyor. Metal öldü, bitti demek çok yanlış, tersine bir canlılık var. Metalin nabzını tutmak için Avrupa’ya değil, Amerika’ya bakmak lazım. Metal müzik orada yapılır, orada dinlenir. Bir de insanlık iyi bir kültür biriktiremedi son zamanlarda. Ne varsa eskilerde var. Ben Metallica hayranlarının bu konsere nostaljik bakacağını sanmıyorum. Bir ara şarkılarının internetten indirilmesiyle ilgili hayranlarıyla çok ciddi bir kriz yaşadılar, bu önemli bir şeydi. Lastik patlattılar bir nevi, ‘Paramızı istiyoruz’ diyerek. Ben Türkiye’de dinlemedim Metallica’yı, yurtdışında dinledim. Iron Maiden’den sonra sahne aldılar ve inanın, Iron Maiden’ın yanında bebek yellenmesi gibiydiler.

METE?SOHTAOĞLU
(Açık Radyo-Beton programı)
‘Sado-mazo bir bağ bu’
Başta Avrupa olmak üzere tüm dünyada rock ve heavy metal müzik yükselişini süratle devam ettiriyor. Teknik olanaksızlığa rağmen içinde samimiyet ve duygu barındıran şarkıların görmezden gelinmesi, unutulması mümkün değil. Def Leppard, Judas Priest ve Metallica’nın müzik kariyerlerinin ortalama 30’ar yıl olduğu düşünülürse, hayranları zılgıttan tutun, övgüye kadar her türlü zevk ve sefayı bu gruplara yaşatmıştır. Bu sebeple bu grupların bugün ‘gözyaşı metali’ yapmaları mümkün görünmüyor.
Metallica’nın ülkemizde bu kadar sevilmesinin de sebebi ‘Nothing Else Matters’ adlı şarkıdır. Gerçi bazıları bu şarkıyı ‘Bir Teselli Ver’in Metallica versiyonu olarak algılamışsa da her iki kesim de terk edildiğinde, ağladığında, o eski aşk anılarına fon müziği yapmıştır.
Def Leppard’lı, Priest’li, Metallica’lı günler nasıl unutulabilir ki! Bu nostaljik bir buluşma, kavuşma, hele Lale Devri hiç değil. En az 10-20 yıllık şarkılar başka türlü hep bir ağızdan nasıl söylenebilir! Her haykırışta sevgimizi, aşkımızı, kızgınlığımızı haykırmıyor muyuz? Sado-mazo bir bağ bu. Metallica konserinde dikkat edin; yaşı kemale ermiş metalcilerin gözleri dolarak izlediğine tanık olacaksınız. Kim bilir akıllarında hangi anılar canlanacak... Hangi grubun 20 yıl önce dinlediğiniz hangi şarkıları sizi bu kadar ağlatabilir, coşturabilir ki! Küresel ısınma yaşayan müzik dünyası heavy metale her zamankinden daha çok muhtaç. Biz de Def Leppard’a, Judas Priest’e ve Metallica’ya..

DENİZ?DURUKAN
(Müzik yazarı)
‘Hiç kaybolmamıştı ki!’
Metal müziğin canlandığı doğru ama hiç kaybolmamıştı aslında. Metal müzik ve Metallica beni hâlâ heyecanlandırıyor. Dönemsel başarılar kazanmış ve sonradan unutulmuş birçok isim varken, nerdeyse 30 yıllık bir geçmişe sahip olan Metallica, metal müziğin adını tarihe kazıdı. Onlar bugün hâlâ konuşuluyor ve dinleniyorsa, çok şey yapmışlar demektir. Geçirdikleri değişimle, müzikleri ve tavırlarıyla ilgili son dönemlerde olumsuz eleştiriler alsalar da, yaşadıkları şanssızlıklara karşın hâlâ ayakta kalabilmişler. Çıkardıkları her albüm kendi ülkelerinin dışında milyonlar satmışsa, şarkıları hâlâ söyleniyorsa bence susmak ve dinlemek gerek.
Özellikle 90’ların ikinci yarısından itibaren metal müzik, çıktığı dönemdeki anlayışla ya da tavırla icra edilmiyor. Evrim geçirdi, bir anlamda popülaritesini kaybetti. Bunun birçok sebebi var. Sistemli olarak yıpratılmaya, yerine yeni akımlar yaratılmaya çalışıldı. Her dönem parlayıp sönen akımlar olacaktır. Ancak metal müziğin yeniden parlaması veya sönmesi gibi bir durumu tartışmak yanlış geliyor bana. Değişim geçirse de, hâlâ var olan bir müzik türü. Metallica’nın yerine geçecek bir grup gelir mi bilemem. Ama büyük müzik şirketleri rock ve metal adı altında parlatıp cilalayıp yeni isimler mutlaka bulacaktır. İyi müzik yapan her zaman kalır.

KANAT?ATKAYA
(Hürriyet gazetesi yazarı)
‘Hâlâ atacak kurşunu var’
Metallica, Türkiye’ye ilk geldiği 93’te epey bir heyecan yaratmıştı. O zamana kadar böyle majör bir metal topluluğu gelmemişti Türkiye’ye ve iyi kotarılmış bir stat konseriydi. Metallica da her anlamda iyi olduğu bir dönemdeydi. 99’da içlerindeki problemlerden dolayı çaptan düşmüş bir halde çıktılar karşımıza. Bunun dışında 2005’te Roskilde’de izledim ben Metallica’yı. O zaman iyi değillerdi mesela. Grup, Coldplay’in (Kıyaslamak çok doğru olmasa da, o zamanki popülarite ve sahne anlamında), Iron Maiden’ın yanında sönük kaldı biraz. Bence artık kendi aralarındaki hesapları gördüler ve daha rahatlar. Ben bunu ‘büyümelerine’, olgunlaşmalarına bağlıyorum.
Pazar gecesi de Metallica için değil ama iyi bir konser izlemek için orada olacağım. Metallica artık müzik dünyasındaki yenilikleri takip etmek için gidilecek bir adres değil, bunu herkes biliyor ama nostalji de değil tam olarak. 60 yaşındaki metalciler de, Judas Priest, Jethro Tull da konser veriyor; onlarınkine nostalji diyebiliriz ama Metallica’yla nostaljiyi aynı anda anmak doğru olmaz. Metallica’nın hâlâ atacak birkaç kurşunu var ama sabırsızlıkla beklediğim bir konser değil. Jay Jay Johannson gibi her sene gelmesinler de... Ya da gelsinler mi bilmiyorum.

CENK?DURMAZEL
(Malt grubu solisti)
‘Bize Maltallica derler’
Bu konser her şeyden önce bir ‘merak’ benim için. Amcalar 93’te ilk kez geldiklerinde bizim için sırdı konserleri, gördük ki çok iyilerdi. 99’da karşımıza çıkan Metallica ise kötüydü. Bu seneki konseri merak ediyorum, acaba nasıl olacak? Biraz nostalik yanı da var tabii. Türkiye’de birçok kişi ‘Load’dan sonrasını bilmez. 90’larda doğan Metallica hayranlarını da biraz şanssız buluyorum. Bu arada bu konserin setlist’ine baktım, çoğu pek de popüler olmayan parçalar. Ben pek beğenmedim.
Metalin yeniden ivme kazanması meselesine de pek inanmıyorum. Bence ‘Metal yeniden doğdu’ diye bir şey yok. Metal müzik, kulağına ilk çalındığında bir insanın içine girerse bir daha çıkmaz. Virüs gibi, bulaştı mı o insan iflah olmaz. O yüzden zaten metal müzik dinleyen biri için popüler oldu/olmadı meselesi çok doğru bir soru değil. Bir de bir anekdot aktarayım. Metallica, 93 Türkiye konserinde ses sistemini yapan, konserin tonmaysterini çıldırtmış. Millet eski şarkılarda coşunca abiler setlist’i olduğu gibi değiştirmiş. Bu seneki setlist’i görünce belki yine öyle olur diye bu geldi aklıma. Biz grup olarak da seviyoruz Metallica’yı. Cover yapacaksak Metallica’dan seçiyoruz şarkıları. O yüzden ‘Maltallica’ diyorlar bize. Çakma Metallica olabiliriz yani.

HAYKO?CEPKİN
(Müzisyen)
‘Hepsine saygı duyarım’
Metallica, 94 yılında tanışıp dinlemeye basladığım ve de taptığım yegâne trash grubu olmuştur. Öyle ki, her konser kayıtlarını Akmar Pasajı’ndan edinirdim. Gerçi hepsi birbirinin aynıydı bir müddet sonra. Müziklerine sonsuz saygım vardır. Hatta ‘Load’ ile başlayan değişme süreçlerine dahi saygı duyar, ruh hallerini anlayışla karşılamaya calışırım.
Ama gelgelelim ‘Black’ albümüne kadar taptığım Metallica’yı daha sonra dinleyemediğimi itiraf ederim. Eskiden Türkiye’ye gelme ihtimallerini bir hayal olarak gördüğümüz bu dünya şaheseri grubun üçüncü kez gelmesi, bizim jenerasyonumuzdakiler için çok kıymetlidir.

OGÜN?SANLISOY
(Müzisyen)
‘Dağılsalar bile bitmiyorlar’
Metallica’nın Türkiye’ye gelmesi için imza kampanyası bile yapmıştık. 93’te geldiklerinde de gerçekten heyecanlanmıştık. Çünkü Metallica o zamanlar ve bence şimdi de, çok sevilen bir gruptu. Ben bu konser için de çok heyecanlıyım. Şu an tatildeyim ama konser için İstanbul’a döneceğim.
Bu, bir nostalji konseri olmayacak. Yeni bir albüm yaptılar, yeni bir basçı aldılar ki oldukça sağlam bir eleman olduğunu düşünüyorum. Bir de özel bir ses ve sahne sistemiyle çıkacaklar. Birçok büyük grubun kötü organizasyonlar yüzünden keyif kaçıran, tatsız konserler verdiklerini gördük. Ses düzeni kötüydü, sahne kötüydü. Ama Metallica hak ettiği şekilde sahnede olacak, bu çok keyif verici.
Metal müzik ve kültürü 80’lerde başlayan bir süreçti. Daha popüler olduğu zamanlar oldu ama hiçbir zaman bittiğinden söz edemeyiz. O dönemde çıkan grupların hiç bitmediklerini görüyoruz. Dağılsalar bile bir şekilde elemanlar yoluna devam ediyor. Metal müzik hiçbir zaman ölmez. Konserde 15 yaşında da, 55 yaşında da metal müzik sever olacak. Metal müziğin birleştirici kuvvetini gösterecek bu. Ön grup olarak Pentagram’ın çıkmasını da çok doğru buldum.

Elif Türkölmez
26.07.2008
Radikal Cumartesi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder