2 Temmuz 2011 Cumartesi

sevgi anlaşmak değildir




‘Claire Denis Film Müzikleri 1996-2009 / Tindersticks Konseri – Müzik ve Film’ festivalin en ‘kanlı’ programı olacağa benziyor. Denis görüntüden, Tindersticks sesten sustalılarını parlatmış bizi delik deşik etmeye geliyor


“Birinin diğerini anlaması imkansız değilse, mucizedir.” demişti Schlegel. Bunu, ‘kimse beni anlamıyor’ hırçınlığından azade bir edeple, ‘anlam’ın epey kişisel bir deneyim olduğunu ifade etmek için söylemişti. Bir de şuna bakın, “Biz onunla, yan yana duran bir ağaçla bir tavuk gibiyiz. Birbirimizi çok iyi anladığımızı söyleyemeyeceğim ama iyi hissettiğimiz kesin.” Bu sözlerse Fransız sinemasının auteur yönetmenlerinden Claire Denis tarafından İngiliz müzik topluluğu Tindersticks’in solisti Stuart A. Staples için sarfedilmiş. Meali şu: ‘Sevgi anlaşmak değildir’. Hatta daha iyisi: Anlaşmak bazen fena halde tali bir meseledir.
Denis’nin, “Benim görüntülerle onların seslerini evlendirdik” diye açıkladığı ‘Claire Denis sineması ve Tindersticks müziği birlikteliği’ İstanbul Film Festivali’nin en iyi programlarından. ‘Claire Denis Film Müzikleri 1996-2009 / Tindersticks Konseri – Müzik ve Film’ başlığını taşıyan proje kapsamında dünyayı dolaşacak olan Tindersticks, projenin dünya prömiyerini de festival kapsamında gerçekleştiriyor. Yukarıda andığım bu, ‘kalp kalbe karşı’ durumunun 15. yıldönümü vesilesiyle düzenlenen konserde İngiliz grup, Denis’nin beş filminden görüntüler eşliğinde, filmler için besteledikleri parçaları canlı seslendirecek. Perdede güzeller güzel Beatrice Dalle’ın bal dudaklarından kan damlarken, Staples, yanık yanık söyleyecek mesela: It’s on the inside of me / So don’t try to understand /I get on the inside of you / You can blow all away.
Ayrıca Altın Lale Uluslararası Yarışma Jürisi’nde de yer alan Denis’nin beş filmi de festival kapsamında izleyiciyle buluşacak.
‘Tindersticks ekibi bir yönetmen olsaydı böyle filmler yapardı, Denis müzisyen olsaydı böyle şarkılar okurdu’ diyebileceğimiz kadar birbiriyle hemhal işler üreten bu insanlar için, on beş yıldır tek tartışma konusu ‘nasıl tanıştıkları’ olmuş. Denis bu anı şöyle anlatıyor: ‘Nénette ile Boni’nin senaryosunu yazarken evde sürekli Tindersticks dinliyordum. Yıl 1995’ti ve kaset çalarımda mütemadiyen ilk iki albümleri dönüp duruyordu. Aklıma bir fikir geldi. Çekinerek ve olmayacağını da bilerek, menajerlerini aradım. Acaba, dedim, benim şu filmimde bir şarkılarını kullanabilir miyim? Senaryoyu istedi. Paris’teki Le Bataclan’da konserleri varmış. Davet ettiler, kalktım gittim. Konser o kadar güzeldi ki, etkisinden çıkamadım. Beni kulise aldılar, senaryo elimde titriyordu. Bana çok içten davrandılar ve Stuart bir şarkı vermektense yeni bir şarkı yapmayı teklif etti. Ben de onları çekimlerin sürdüğü Marsilya’ya davet ettim.

Geldiler, ama birbirimizi pek anlamıyoruz. Benim İngilizcem kırık. Dediklerinin yarısını anlamıyorum ama müzikleri içime işliyor. Bir gün Stuart gelip bana dedi ki, “Biz hiç film müziği yapmadık. Film müziği nasıl yapılır bilmiyoruz.” Ona dönüp dedim ki, “Boşver, ben de zaten film yapmayı bilmiyorum.”
Anlattıklarına bakılırsa aslında ne Denis ne de Tindersticks ne yaptığını biliyor. İşlerini plan program dahilinde yapmıyorlar. Biraz rüzgar, biraz da hisli kablel vuku. İlhamı kendi hayatlarından, sokaklardan ve doğadan alıyorlar. Denis, “Ben film çekerken pek ne yaptığımı bilmem. Biri sorsa, şimdi sırada ne var diye ona cevap vermem. Ama hissederim. Hep böyleydi.” diyor.
Denis’nin sineması tıpkı Tindersticks’in müziği gibi şefkatte de şiddette de ifrata kaçmaktan geri durmaz. Tıpkı bir aşık gibi. Mucizeyse, birinin görüntü, birinin sesle sunduğu bu bolluğun nasıl olup da bazen ‘kararında’, hatta ‘az’ göründüğüdür. Kansa kan, kemansa keman, hem bol, hem kıvamında.
Şu anlaşamadıkları tek konu olan tanışma meselesinde Stuart A. Staples’in başka bir hikayesi var. Ama sonunda pes ediyor: “Neyse belki de yanılıyorum. O vakitler kütük gibi içiyordum. Muhtemelen ben yanlış hatırlıyorum.”
Stuart A. Staples kızı ve karısıyla birlikte Paris’e taşınınca arkadaşlıkları daha da pekişmiş. “Bazen kanepelerinde sızıyorum.” diyor Denis. Staples için Denis’nin dostluğu çok önemli. “İyi ki tanışmışım onunla. Bazen ikimize bakıyorum. O zeki bir kedi ben aptal bir köpek. İyi ki tanışmışız, o istediği kadar Le Batalan desin, isterse La Cigale olsun. Tanışmışız ya, önemli olan o.”

Tindersticks: ‘Claire Denis Film Müzikleri 1996-2009’ 11 Nisan 2011 Pazartesi, 21.00, Fulya Sanat Merkezi
Nénette et Boni (Nénette ile Boni), Nişantaşı City’s, 4 Nisan Pazartesi, 11.00
Beyoğlu, 5 Nisan Salı 21.30

Trouble Every Day (Her Gün Başka Bir Bela), Beyoğlu, 9 Nisan Cumartesi, 19.00
Fitaş, 12 Nisan Salı, 11.00

L’intrus (Davetsiz), Beyoğlu, 6 Nisan Çarşamba, 19.00
Fitaş, 7 Nisan Perşembe, 11.00

35 Rhums (35 Tek Rom), Beyoğlu, 7 Nisan Perşembe, 21.30
Fitaş, 8 Nisan Cuma, 13.30

White Material (Beyaz İnsan), Beyoğlu, 8 Nisan Cuma, 21.30
Fitaş, 11 Nisan Pazartesi, 11.00

Elif Türkölmez
Radikal İstanbul Film Festivali Eki Nisan 2011

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder